Mezzokate

Mezzokate

Blogroll

Her Hakkım Saklıdır® Bu blogdaki tüm haklar Melis Tezcan'a (öncekadınsonraanne) aittir, kendisinden izin almadan!!! ve kaynak göstermeden gerek metinsel gerekse görsel dökümanların kopyalanması, kullanılması ve yayınlanması yasaktır. Aksi halde yasal yola başvurulacaktır.

20 Haziran 2012 Çarşamba

Sivrisinek, tatarcık ve bilumum börtü böceğe karşı ne yapsak

Yazın en kötü yanlarından biri sivrisinek ve her tür börtü böcek:(

Zaten sivrisinekler yeterince kötüyken belli yörelerde insanın karşısına bir de tatarcık belası çıkıyor.

Tatarcık ile ilk defa 1990 yazında Belek'te tanıştık: Annemi sivrisinekler hiç ısırmaz. Kan grubu negatif olanları ısırmadığına dair bir şehir efsanesi var. Ondan mıdır bilinmez ama tüm aileyi yerken anneme hiçbir şey olmaz. Ama o yaz annemi de fena halde yediler. Oysa kaldığımız otel düzenli olarak ilaçlanıyordu. Anladık ki sivrisinekler bu minnacık hayvanları yiyormuş ve ilaçlama sonrası ortada sivrisinek kalmayınca meydan bu hayvanlara kalıyormuş. Doğanın dengesi işte...


Tatarcık'a bazı yörelerde Yakar, Yakarcık veya Yakan deniyor. Adana'da da karşılaştık kendileriyle...
"Görünüş olarak sivrisineğe benzeyen tatarcık sineğinin vücudu tüylü ve rengi mattır. (beyaz gibi) Sivrisinek ise daha parlak ve tüysüzdür. Bataklık alanlarda, pis su kenarlarında, mağara içlerinde, kanalizasyonda ve hayvan ahırlarında yaşayan tatarcık, gün boyu karanlık ve nemli olan bölgelerde gizlenip, geceleyin alacakaranlıkta beslenmeye çıkar. Tatarcık enerji kaynağı olarak bitkilerdeki şekerle beslenir. Sadece dişi tatarcık yumurtalarını geliştirebilmek için insan ve hayvanların kanını emer. Tatarcık kan ile mikrop taşıyarak çeşitli hastalıkların bulaşmasına sebep olur. İnsanlara zarar veren tatarcık ile mücadele açık ve kapalı alanlarda yapılır. Kan yolu ile tatarcık sineğinin bulaştırdığı hastalıklar; tatarcık humması, şark çıbanı, bağırsak hastalıkları, tavuk hastalığı, ateşli hastalıklar, viral hastalıklar gibi insan sağlığı için çok tehlikeli sinek türüdür.
Yumurtlayarak üreyen tatarcık, yumurtalarını nemli ve sulak alanlara bırakarak çok hızlı ve çok sayıda ürer. Tatarcık sineği ısırdığında şiddetli acı hissedilir. Isırma sonrasında adeta yaktığı hissedilir ve bu nedenle halk arasında yakarca diye adlandırılır. İnsanlara zarar veren tatarcık ile mücadele ancak ilaçlama ile olur. "
İşin kötüsü ısırdığı zaman çıbanlar oluyor ve haftalarca geçmiyor. Çocuklarda durum daha da kötü.

Bu sene Fethiye'de yine buldu bizi Tatarcıklar. Şu an yazarken bile yüzüme gözüme, ayaklarıma saldırıyorlar. Çocuğu Defans sprey ile kaplamama rağmen( bitkisel diye yüzüne bile sürdüm), otluk bölgelerde oğlanın her yerini yediler. Sprey sıkamadığım saçının dibini bile yemişler. Kafasında beze çıkmış sandım resmen.
 İşin kötüsü koparıp iyice yara yapıyor. Resmen bacaklarından biri daha kalın oldu alerjik reaksiyondan.

Nasıl olduysa bu sene yanıma Fenistil (Novartis'in) jel ve alerji ilacı Zyrtec almayı unutmuşum. Oysa geçen sene yanımdan ayırmamam çok işe yaramıştı. Otelden ayrılmak üzereyken oğlanı arı sokunca sürüvermiştik ve iyi gelmişti.


İlk etapta kaşınmasın diye Vicks (benim çocukluğumdan kalma formüllerden biri, bir de Anestol sürerdi annem) (kışın nefes açıcı, öksürük kesici olan Vicks yazın da gündemde) ve yara olmasın sivilceler sönsün diye Sudocrem sürdüm . Sudocrem kurutmaya yardımcı oldu ve yaraların büyümesini engelledi.
http://oncekadinsonraanne.blogspot.com/2012/06/sudocrem-her-derde-deva-bir-krem-daha.html



Oğlumun turist arkadaşlarından birinin Rus hemşire annesi sana bir jel getireyim dedi ve bir baktık ki gelen kutu bizim meşhur Fenistil sadece Rusça yazılı bir kutuda:))) Eski ama hala şiş ısırıklara bile sürdüğümüzde ertesi sabaha söndürdü.

Ayrıca anneannemden kalma bir ilacımız var kaşıntı gideren: Bir çay tabağına biraz karbonat koyup az su ile ıslatıp ısırılan yerlere sürmek kaşıntıyı hafifletip, şişliği azaltıyor.

Bugün cebime bir mesaj geldi: Muz da kaşıntıyı alıyormuş ama hiç denemedim.

Asıl 1-2 sene evvel Joker veya E-bebek mağazasında bir ultrasonik sivrisinek kovucu görmüştüm: uğur böceği şeklinde kırmızı küçük bir cihaz;  çocuk pusetlerine takılıyor. Prince Lionheart markaymış.
Bulsam onu deneyeceğim diyordum ki tam resim ararken yurtdışından bir yorum okudum: önce kaçtılar, 1-2 dk sonra cesurlaşıp ısırmaya başladılar yazmış:((  Hepsiburada'da satılıyormuş bir de kullanan yorumu alabilsem... http://www.hepsiburada.com/liste/prince-lionheart-love-bug-sivrisinek-kovucu/productDetails.aspx?productId=oyunbyp670112&categoryId=305668

Her gece sinek peşinde koşup nöbet tutmaktan bıktım. Yazarken bunu buldum: http://joker.com.tr/urun.aspx?stkID=14369

Bileklik olanları almam çünkü ömrü maksimum 2 hafta imiş parana yazık. (desem de tükürdüğümü yaladım ama ucuz bulunca bir sonraki yazımda...)

Bir de Chicco sprey ve roll-on çıkarmış, denenebilir...


Sprey saç dibine bile sıkılabildiğinden iyi.
http://joker.com.tr/urun.aspx?stkID=49825 
Ama roll-on da rüzgarda daha kolay sürülür
http://joker.com.tr/urun.aspx?stkID=49826
Bu ürünler e-bebekte de var: http://www.e-bebek.com/alt_kategori/sinek_koruyucu

Tatarcıklara kokusuz Raid de işe yaramıyor. Zaten kokusuz muhabbeti de içimi bulandırıyor: ne kadar zehirlendiğimizi anlayamıyoruz.

Not: internette Vicks resmi ararken nelerle karşılaştım bilemezsiniz:) Nugün Yeşilçay dudaklarını şişirmek için sürüyormuş:)))) Bazı kimseler de Vicks ile hamile kalmış:)))))









Bu da devamı...
http://oncekadinsonraanne.blogspot.com/2012/07/sivrisinekle-mucadele-ikinci-round.html

19 Haziran 2012 Salı

Dermo- TROSYD 1 numaralı pişik kremimiz

Normalde Dalin'in kolay sürülen pişik kremini kullanıyoruz. (Doğumdan itibaren pişik önleme amaçlı kullandım; sonra her seferinde sürmez oldum)

Nivea da kullandık ama oğluma iyi gelmedi.

Desitin o zamanlar TRde yoktu Amerikadan getirtmiştik. O kadar kötü (balık gibi) kokuyor ki süremedim rahatça. mor olanı kötü kokuyor çünkü çinko oranı daha yüksek; mavisi kokmuyor.

Mothercare'in likit talk pudrasını, komilinin doğal zeytinyağlı kremini, popolin'i hepsini kullandık ve arasıra kullanıyoruz. Tek bir markaya sağlanıp kalmadık ama...

Sudocrem hepsinden etkili. Hatta şu an tatilde isilik, böcek yarası, güneş yanığı vs için de kullanıyoruz.
http://oncekadinsonraanne.blogspot.com/2012/06/sudocrem-her-derde-deva-bir-krem-daha.html

Ama pişik öyle bir hale geldi ve ne kortizonlu krem karışımı reçeteler ne zeytinyağı gibi doğal yöntemler, tek kurtarıcımız Pfizer'in Dermo-Trosyd adlı kremi. 5,7 TL
http://www.pfizer.com.tr/sites/tr/urunlerimiz/Products/ProdInfo/67.pdf
Not: Bu arada zeytinyağ sürecekseniz, önce az ısıtıp soğuduktan sonra sürün. Çünkü ısınınca yağın asidi (yakıcı tarafı) gidiyormuş.



Aslında bu mantar kremi; ama ileri derecedeki pişikler bir çeşit mantar enfeksiyonu (candida) imiş. Hani kırmızı sivilce gibi kabarcıklar oluyor ya işte o hale gelince bu kremden başkası geçirmiyor.

internetten örnek resim buldum
Bana 2 sene önce Allah razı olsun arkadaşım Canan önermişti. Daha sonra doktorumuz da yazdı.
Prospektüste de yazdığı gibi günde bir veya iki kez sürmek lazımmış. Ben tüm gün sürüyordum:))) yeni fark ettim. Siz de doktorunuza danışın.

Geçen haftalarda kuzenin bebeği de pişik olunca bahsetmiştim; doktoru onaylamış ve ona da iyi geldi.









13 Haziran 2012 Çarşamba

SOLMAYAN SAÇLAR Schwarzkopf Essential Looks Trendshow


Fikrimühim (www.fikrimuhim.com) etkinliklerinden birinden sonra tanıştığımız bir başka blog annesi Reyhan'ın (http://reyhanlahersey.blogspot.com/) daveti üzerine Schwarzkopf'un Essential Looks Trend Show'una katılma fırsatı oldu. Bu organizasyon için davetiye sağlayan Med Partners Reklamcılıktan Müşteri Direktörü Müge Akay'a da teşekkürler.


İlk defa bir saç defilesi izleme fırsatım oldu. Çoğunluğu erkek nüfusun oluşturduğu bir ortamdı. Ünlü ünsüz tüm kuaförler oradaydı.


Çok keyif aldım ve gerek saç kesimi ve moda bağlantısı ile gerekse saç renkleri ile ilgili birçok bilgi sahibi oldum.


Defileden birkaç gün önce röfle yaptırdığım kuaförümün bir dahaki sefere sana Igora kullanalım. Ondaki renk sana daha uygun ve daha kaliteli demesi de hoş bir tesadüf oldu:))) Çünkü bu defiledeki mankenlerin saçları da Igora ile boyanmıştı.


TVdan tanıdığım 3 ünlü şahısı yakından görme fırsatım oldu. Renk tasarımcısı Lesley Lawson; saç tasarımcısı Tyler Johnston, sunucunun adını hatırlayamıyorum ama yüzünü tanıyorum. Çok espritüel ve mütevazi kimseler:))))
http://www.tylerjohnston.com/
http://www.essential-looks.com/tag/lesley-lawson/


Modacıların kıyafetlerde uyguladıkları akımları saça taşıdıklarını bilmiyordum. Hoş bir işbirliği.


Saç renklerine gelince. Lesley Lawson mankenleri sahneye dizip hangisinin saçını hangi seri boya ile boyadığını ve özelliklerini anlattı.


Şimdi kadınlara özellikle de sık sık kuaföre gidip saç boyatmaya fırsat bulamayan annelere MÜJDE kısmı:


Ağustos ayında yeni bir seri çıkıyormuş (şimdilik adını veremiyorlar) ve en önemli özelliği renkler solmuyor, daha açık tona dönse bile parlaklığını yitirmiyor. Özellikle kızıl saçlılar için bulunmaz bir özellik.


Ayrıca bazı serilerin içinde de oksidan ayrıca katılmadan tek işlemde boyama yapılabiliyormuş.


Bir de örnek gösterilen sarışın modellerden birine 3 renk!!! röfle yapılmış. Senelerce Amerikan dizilerinde gördüğümüz aktrislerin saçının nasıl doğal görünümlü olduğunu ve neden bizimkilerde aynı doğallığı yakalayamadıklarını merak ederdik. Geçen senelerde yurtdışında 3 ton uygulaması yapıldığını duymuştum. Bu işin ehli olan Lesley de aynı şeyden bahsetti. Bunu yapacak bir kuaför bulsam keşke.


Türk dansçıların harika şovlarıyla da gurur duydum.


Şimdi biraz daha resmi bilgi ve hem kendi çektiğim (keşke pilim bitmeseydi:((( daha çok çekerdim) ve basın bülteni ile gelen resimler (tıklayarak büyütebilirsiniz):




SCHWARZKOPF PROFESSIONAL YILIN SAÇ TRENDLERİNİ TANITTI,
İSTANBUL DÜNYACA ÜNLÜ KUAFÖRLERİ AĞIRLADI…


Kozmetiğin dev ismi Schwarzkopf Professional, her yıl tüm dünyayı etkisi altına alan ve birbirinden ünlü saç tasarımcıları tarafından yaratılan yeni saç trendlerini tanıttığı Essential Looks Trend Show’u ilk kez İstanbul’da gerçekleştirdi. Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Essential Looks Trend Show’a Hollywood yıldızlarının saç tasarımcıları ve Türkiye’nin en ünlü kuaförlerinin de bulunduğu 1.500’e yakın kişi izleyici olarak katıldı. Trend Show’dan hemen sonra gerçekleşen After Party ise geceye renk kattı.

Hayranı olduğumuz yıldızlarda gördüğümüz birbirinden güzel saç modelleri ve renkleri, kozmetik alanında öncü markalar arasında yer alan Schwarzkopf Professional’ın saç tasarım ekibi tarafından yaratılıyor. Saç tasarımcıları, Essential Looks için en son saç trendlerini Paris, Milano, Londra ve New York’taki moda haftalarını takip ederek ve moda editörleri ile birlikte çalışarak oluşturuyor. Sonunda önümüzdeki sezon ve yakın gelecekte trend olacak modeller her yıl Essential Looks Trend Show adıyla düzenlenen görkemli bir organizasyonla dünyaya tanıtılıyor.

Essential Looks Trend Show’un bu yılki adresi ise İstanbul oldu. Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen organizasyon için dünyanın gözü İstanbul’a çevrilirken tanıtılan 4 farklı trend de göz kamaştırdı. Essential Looks Trend Show’da modellerin saçları, Schwarzkopf Professional’ın saç tasarım ekibinde yer alan; Gwyneth Paltrow, Elle Macpherson, Alexander McQueen, Lily Allen ve Tom Jones gibi ünlü isimlerin renk tasarımcısı Lesley Lawson; Victoria & David Beckham, Cindy Crafword, Naomi Campbell, Keira Knightley ve Cate Blanchett da dahil birçok dünya yıldızının saçlarını tasarlayan Tyler Johnston’ın sihirli ellerinde hayat buldu. Adrenalin tutkunlarının tarzını gözler önüne seren Sport Junkies; baştan çıkarıcı, seksi ve gizemli kadınlar yaratan Dark Angels; eğlence aşığı, moda düşkünü ve parti canavarı olarak bilinen güzel insanların trendi Hip Opulants, girişimci kişiliği ile iş dünyasında öncü ve her yaptığı olay olan yaratıcı kadınları yansıtan Cool Hunters ana trendler olarak öne çıktı.

Görkemli dans ve ışık gösterileri ile renklenen Essential Looks Trend Show’un ardından gerçekleşen After Party ise sürpriz eğlence ve danslarla büyük beğeni kazandı. DJ Pervane & Perküsyon Ekibi ve Gisel Tavilson Elektro Keman Show ile gece adeta bir şölene dönüşürken tüm konuklar da eğlencenin tadını çıkardı.


1952 yılından beri  Eczacıbaşı topluluğu tarafından Türkiye’ye getirilen Schwarzkopf  Professional ürünleri, 1999 yılında bu yana Eczacıbaşı-Schwarzkopf Professional ortaklığı tarafından AB ülkelerinden ithal edilerek, kuaför salonlarına ve kuaför salonlarından da nihai tüketicilere ulaştırılıyor.





Schwarzkopf Professional’ın saç tasarım ekibinde yer alan; Gwyneth Paltrow, Elle Macpherson, Alexander McQueen, Lily Allen ve Tom Jones gibi ünlü isimlerin renk tasarımcısı Lesley Lawson; Victoria & David Beckham, Cindy Crafword, Naomi Campbell, Keira Knightley ve Cate Blanchett da dahil birçok dünya yıldızının saçlarını tasarlayan Tyler Johnston’ın sihirli ellerinde hayat buldu.

Not: yeni bir şey daha öğrendim...
Schwarzkopf ve Schwarzkopf Professional farklı markalarmış.

Eczacıbaşı’nın Schwarzkopf Professional ve Henkel'in Schwarzkop farklıymış.


tercüme kulaklığını kullanmadım boşuna iade için sıraya girdim.

Haliçte akşamüstü



























12 Haziran 2012 Salı

Bizim Balıkçı

Beylikdüzü'de oturan anneler.
Yeni bir Balıkçı keşfettim. Hem ucuz, hem ilgili, hem temiz, hem de lezzetli.
Adı "Bizim Balıkçı" ve bizim ailenin balıkçısı olmaya aday. Çünkü bendeniz pişmemiş balığa dokunamıyorum. İçim bir fena oluyor. Maşa veya torba ile de dokunamıyorum dolayısı ile donmuş hazır balıklar hariç hiçbir balığı  pişiremiyorum. 

Not: Marketlerden aldığım poşet içindeki balıklar da çok pratik. İçinde defne yaprağı bile hazır olan balık poşetini haşlanmış suya atıyorum. Veya donmuş hamsileri www.tefalshop.com.tr
Evidence Izgara/Tost makineme (çift taraflı daha hızlı pişiyor) atıyorum ve yağsız kızarıveriyor çıtır çıtır


Neyse biz konumuza dönelim:) Bu balıkçı evime çok yakın. Ayrıca eve pişmiş balık da yolluyorlarmış.

Güzel menüleri de var:
1. menü Çipura veya Levrek yanına salata, kola ve su 15 TL
2. menü Hamsi, İstavrit veya Sardalya yanına salata kola ve su 10 TL



Geçen gece gidip 1. menüyü yedim (ızgara olduğu için diyete daha uygun), çok beğendim. Masama gelip ayıkladılar bile ohhhh ne rahat:)

Oğlana da balık çorbası içirdim. Malum Omega 3 önemli. Benimki her şeyi yemediği için balık yediremiyordum. Balık yağı da pek fena kokuyor (çilek kokusu yetmiyor) ve çocuğun boğazına kaçıyor. Geçen ay eczacı arkadaşım sakinleştiriyor, rahat uyumasını sağlıyor deyince geceleri içirmeye başlamıştım; ama pek sevimsiz bir macera...

Bu sebeple bundan böyle çorba seven oğluma balık çorbası içirmeye karar verdim. Yaşasın Bizim Balıkçı!

Yazıyı yazarken canım çekti eve sipariş verdim:)))
Sıcacık yemeğimizi yedik işte şimdi de fotoları:
Bu arada Balık çorbası 4 TL sanırım





öyle eşantiyon gibi minicik de değil


(8 Temmuz 2012)
Bugün eşimi de götürdüm ve bahçede oturduk. Ramazanda tadilat olacak (canı balık çeken az diye onların tatili bu zaman) ve 1 Eylül'de yine bizimle olacak:)
bahçe sandalyeleri çiçekli vs çok cici


deniz levreği

mis gibi ayıklanmış

sonunda babayı da getirdik