"Aaaa yeter artık, senden geriye birşey kalmayacak, uçacaksın vs" tepkileri arttı tabi.
Güzel yorumlarınız için tşkrler. Sorularınıza da toptan cevabım şu: Evet hala 17,5 kg var. Çünkü ben 2 kg fazlamla evlendikten sonra 45 kg aldım. Boy-kg farkımın 10 olabilmesi için daha 17,5 kg var. Boynunda ve belinde fıtık, dizinde sorun olan biri olarak kg vermem şart. Her kg dize 7 kg olarak biniyor. Üstelik beni bilen bilir kalın kemikli biri olarak hiçbir zaman 0 beden etiyopyalı kıvamında olmadım olamam. Yanaklı biri olarak da yüzüm çökmüyor ancak normal hale geliyor. O yüzden üzülmeyin:))
Bu arada beni örnek alıp kendinde rejim yapma gücü bulanların sayısı da artıyor. Hele de önce sonra fotoğrafı koyduğum anda blogda tıklanma rekoru ve mesaj yağmuru oluşuyor.
|
arkadaşlarım ne olur yine böyle ol diyorlardı böyle olmama az kaldı |
Daha önce de bahsettiğim gibi benim peşimden rejime başlayan arkadaşlarım olmuştu. Bu arkadaşlarımın sayısı artınca, birini atlayıp ihmal etmeyeyim diye Facebookta bir grup kurdum 3 hafta kadar önce... başta amacım sadece kendim kimler vardı peşimde arayıp sormayı unutmayayım idi.
Sonra işin rengi değişti. Sayı gittikçe arttı. Baktım herkes birbirini de duvara yazdıkları soruları, başarıları, sorunları ile birbirini motive ediyor grubun adını Dukancılarım olmaktan çıkardım. Artık yeni isim: Benimle zayıflayanlar (Dukan olsun, olmasın)
Bugün itibari ile 117 kişi olan grubumuz her saat bünyesine birilerini ekliyor. İster Dukanla, ister başka bir metotla zayıflıyor olun, fark etmiyor. Aramızda obezite ameliyatı sonrası kalan kilolarını vermek veya korumak isteyenler de var. Sporla ve ekmekle zayıflayanlar erkekler de...
Biz birbirimize her an destek veriyoruz. Takım ruhu içindeyiz. Her gün birbirimize karşı sorumlu hissettiğimiz için daha disiplinli davranıyoruz. Kaçamak yapan daha çok vicdan azabı çekiyor; ama asla ayıplanmıyor; aksine yüreklendiriliyor, yalnız kendisinin başına gelmediğini biliyor.
Kanımca moral her şey demek; o yüzden itici güç olarak pozitif yaklaşmayı, insanları vicdan azabı ile kendilerine kızıp küstürmeyi doğru bulmuyorum. Bazı rejim gruplarında eşekten düşmüşe çeviriyorlar en ufak bir hatada. Yaptığım yorumlardan dolayı beni Dukan kitabını okumamakla itham eden bile oldu.
Beşer şaşar hepimiz insanız, hem hata yapmanın da ayrı bir keyfi ve öğretici yanı var. Her işte de bir hayır vardır, hata yapan daha sonrasında daha dikkatli oluyor. Zamanını, o süre zarfında boşa harcadığını biliyor. Kendimden örnek vermek gerekirse: yazın 12 günlük tatilde homini gırtlak aklınıza ne gelirse deli danalar gibi yediğimi söylemiştim. Pişman da değilim, vücudum bayram etti, nefsim de... Ama tatil dönüşü Ağustos'a kadar geçen iki ayda gündüzleri dikkat ederken, geceleri nutella, dondurma vs. gibi kaytarmalarla tatilde almış olduğum 3 kg'yu 1,5kg'ya indirip orada iki ay oyalanacağıma şimdiki aklım olsa rejime kaldığım yerden kaçamaksız devam ederdim ve şu an daha çok yol katetmiş olurdum.
Vücut sizin, hayat sizin nasıl zayıflayacağınıza, ne kadar kaçamak yapıp yapmayacağınıza siz karar verirsiniz; ben sadece kendi fikrimi paylaştım.
Grubuma gelince: artık Türkiye'nin pek çok yerinden, hatta yurtdışından (İngiltere, Rusya, Amerika, Birleşik Arap Emirlikleri, vs) takipçilerim var. Bunların çoğu tanıdığım insanlar (iş veya okul arkadaşlarım, çocukluk arkadaşlarım, akrabalarım vs); ama kalan kısmı ise bu yolda bana yol arkadaşı olarak edindiğim harika arkadaşlar. Kadın erkek herkese açık olan bu grupta kadınlar çoğunlukta ve bazen çenelerimiz (klavyelerimizle) bayıp "aman kadınlar matinesine döndü" diyerek erkekleri kaçırıyoruz, ya da gıklarını çıkaramıyorlar.
NOT: Artık erkekler için ayrı grubum var; bu grup sadece kadınlara özel
Üstelik öyle kısıtlı şartlarda, yaşadıkları kasabada diyet ürün vs bulamadan yapanlarımız var. Onlara ayrıca saygı duyuyorum. Yurtdışında yaşayıp Türk yemeklerine hasret olduğu halde uluslararası fuarda karşısına çıkan Türk mutfağını elinin tersiyle itebilen, Nutella'yı dünya yüzünden silinmiş hayal edebilen üstün irade örneklerimiz var. İsim isim örnek verirsem unuttuklarım üzülür diye çekiniyorum. Bu arada bu kadınlar işlerine gidiyor, çocuk bakıyor, güne gezmeye düğüne derneğe gidiyor ve nefislerine hakim oluyorlar ve sorumluluklarını da aksatmıyorlar. İçimizde ev hanımları da var konusunda uzman iş kadınları da... Genç öğrenciler de, evli barklı büyük çocuk sahibi anneler de, emziren anneler de (onların diyet şekli farklı tabii)
Ortak paylaşımlar çok yararlı oluyor gerek tarifler gerekse ortak sorunlar/sorular...
Biz lahanadan çakma kısırımızı, çakma mantımızı, Nutella çakması Dukanellamızı, krepten lahmacun, pizzamızı yiyerek hayattan geri kalmadan yaşıyoruz.
Bazen aramıza daha önce deneyip başarılı olanlar da giriyor ki iyi bir motivasyon örneği olsun. Bazen de daha önce deneyip pes edenler bizimle tekrar zayıflamayı deniyor.
Bazen 6-7 çocuklu anneler gibi hissediyorum: hani büyükler küçüklere bakar ya.... Benim işim olsa bir bakıyorum herkes diğerini karşılamış, başarısını kutlamış veya sorununu çözmüş bile. Başka amaçla açtığım grubun bu şekilde yararlı olması beni çok mutlu ediyor. Onlar zayıfladıkça ben daha muylu oluyorum. Birine yardım etmenin sevinci tarif edilemez. Bazen sevinçten duygulanıp ağlıyoruz beraber. Giyilebilen bir beden küçük pantolonu, takılabilen bir yüzüğü, giyilebilen bir topuklu ayakkabıyı, kocadan/sevgiliden gelen bir iltifatı beraber kutluyoruz. Anca beraber kanca beraber, imece usulü zayıflıyoruz ve zayıflamak için harcayacağımız paramızı yeni ciciler almaya harcıyoruz.
Tekrar
söylüyorum:
Ben hiçbir konuda uzman değilim,
Dukan da babamın oğlu değil. Medikal sorularınız olunca
doktoruma, psikolojik bir sorun olduğunda ise klinik psikolog
kardeşime danışıyorum. Diğer sorulara da kendi mantığımla ve
kendi deneyimlerimle cevap yazıyorum. Ama hep bence diyerek, ahkam
kesmeden. Ben sadece kendi ikinci derece obez iken Dukan ile
zayıflamış ve zayıflamaya devam eden opera sanatçısı
bir anneyim. Tek ahkam kesebileceğim konu müzik.
Tamamen hayrına,
insanlara zayıflamaları için
manevi destek vererek yardımcı
olmaya çalışıyorum.
Bunda ne kendime ne de başka birilerine maddi kazanç
kaygısı
olmadığı için
de içim rahat. Tasavvufi bakış
açısı
olan bir aileden olduğum için
herşey
Allah'tan diye bakarım. Ben aracı olmaya çalışıyorum.
Faydam olursa ne ala, boşa gelmemiş olurum bu dünyaya.
Nimete şükür
olur. Ben herkese diyorum: bu konuda başkalarına
da danışın, dost olun. Ama sakın beni ahkam kesmekle bilgiçlik
taslamakla suçlamayın...
eğer öyle
bir izlenim bırakırsam
hemen beni uyarın, ne de olsa beşer şaşar, nefsime yenilip
kendimi bir halt sanabilirim.
Şimdilik
herkes memnun gözüküyor.
O yüzden de eşini
dostunu akrabasını kattıkça
büyüyoruz.
Siz de bize katılmak isterseniz Dukan kitabınızı alın (veya kendi rejiminiz için hazır olun), diğer yazılarımı da okuyun ve konuşmaya katılın, hiç bir şey için geç değildir. Hiçbir şeyi ertelemeyin, ay doğumgünü var, düğün dernek var, misafir gelecek, vs vs. Ben bu sene kendi doğumgününde Dukan keki yemiş adamım. Kimse sizden değerli değil. Kendi kekinizi götürebileceğiniz bir evde, ev sahibi de" aman ne ikram edeyim" derdine girmiyor. Üstelik hemen hemen her evde yoğurt vardır "Bana bir kase yoğurt getir yeter" diyebilirsiniz.
Kızlara hep söylüyorum bir kase tatlı yediğinizde kimse sizi görünce afiyet olsun bir kase tatlı yemişsin demez, ama yemediğinizde "a ne kadar zayıflamışsın, gençleşip güzelleşmişsin" der. Buna değer mi?
İnşallah yılbaşına daha zayıf giricez:))Daha arkasında Sevgililer günü var:)
Hepimiz birimiz birimiz hepimiz için zayıflıyoruz:)
Önce-Sonra fotolarıma bakanlar ana-kız gibi diyor, başka iki insan gibi... Konserime gelen akrabamız beni tanımamış, Facebookta kendimi etiketleyince tanımışlar. Arkadaşımın arkadaşları beni bekar sanıp beğenmiş. Rahatça topuklu giyebiliyorum. Kadınsı elbiseler giyebiliyorum. Kendi alyansımı takabiliyorum, hatta bollaştı. Erkek saatleri takmıyorum. XXL bedene neden sığmıyorum herhalde kalıp küçük derken, 38 beden kota sığınca herhalde kalıbı büyük diyorum:)
|
kısa hatta large mont giyebilmek |
Ayaklarım 41-42den 40-40,5'a düşünce ayakkabılarım folloş oldu:) ama ne giyeceğimi bilemez oldum. Bu arada benim baldırlarım ve bileklerim kalındır çizme bulamam kolay kolay anca çorap gibilerden. Geçen sene zar zor bulduğum çizmeye şimdi bacağımın yanına parmak sığıyor:))) Oğlumla rahat oynayabiliyorum. Rahat spor yapabiliyorum ve spor salonunda aynaya bakınca kötü hissetmiyorum. (Bu arada pilates çok yararlı) Fotoğraf çektirmekten çekinmiyorum. Tüm bunlara değmez mi kaçamak yapmadan sağlıklı beslenerek zayıflamak.
Benim için eşofmanla gezmek, makyajsız çıkmak bile lükstü. Kadınsılığımı bir şekilde ayakta tutucam diye çabalayıp dururdum. Bir eşofman veya kot, tişört giyip çıkmak ne büyük nimet bilir misiniz? Zayıflar nimetini bilin ve kaybetmeyin bu şansı... Ben geçen gün aceleden sahneye bile makyajsız çıktım, kendimi aştım sanırım:))
Düşündüm de 17,5 kgluk oğlum+9,5 kgluk kedimi (27) ve 2,5 kgluk bir pakedi her an üstümde taşıyormuşum meğer... Hala bile bir Ali Mert daha var üstümde.
İngilizce bilmiyorsanız size nasıl yapacağınızı anlatan siteler var:
NOT 2: Doğru nefes, diyafram nefesini çok güzel açıklamış
Operacı biri olarak bunu seyredin diyorum
Sağlıklı, stressiz olmak, daha kolay zayıflamak için bol oksijen ve doğru nefes:
http://www.youtube.com/watch?v=el4PD9hVKmA
Not3: Elma sirkesi hapı almıştım seneler önce diyetteyken. Doktorum tatlı krizlerine engel olduğunu söylemişti.
Ayrıca tarçın da insülini dengeliyor ve tatlı krizi için iyi. Keklerimi son günlerde onunla yapıyorum
Not4: Size bir fikir daha: tatlı kriziniz varken bazen hedef şaşırtmak da etkili
Mesela ben tatlı istiyorum diye tarçınlı krep yapmaya gitmişken yoğurdun içine köz patlıcan, nane koydum yemeye başladım. O zaman vücut da afallıyor. İlerleyen saatlerde de tarçınlı krepimi yerim