Mezzokate

Mezzokate

Blogroll

Her Hakkım Saklıdır® Bu blogdaki tüm haklar Melis Tezcan'a (öncekadınsonraanne) aittir, kendisinden izin almadan!!! ve kaynak göstermeden gerek metinsel gerekse görsel dökümanların kopyalanması, kullanılması ve yayınlanması yasaktır. Aksi halde yasal yola başvurulacaktır.

19 Ocak 2015 Pazartesi

Bitlenmeye karşı koruyucu lavanta


Lavanta kokusu bit icin koruyucu imis.

Kuzenim iki cocugunun ensesine iki fis lavanta kolonyasi sıkıp yolluyormus. Herkes bitlenmis bizimkilerde bir sey olmamis. 
Basit cozum.

Pek cok markanin lavanta kolonyasi var.
Lavanta kesesi de ilistirililebilir.


18 Ocak 2015 Pazar

MUCİZE

Bu gece kendime bir iyilik yaptım ve gece seansına "Mucize" filmine gittim. 
http://www.mucizefilm.com/hikaye.html
resmi istesi yetersiz mesela tüm oyuncu kadrosu bile yok
Bundan birkaç sene evvel de kendimi ödüllendirip yine gece seansına gitmiş, Cem Yılmaz seyretmiştim. Tabi buna imkan tanıyan kocama teşekkürler.

Yabancıların "Me time" dedikleri kendilerine özel ayrılmış zaman çok önemli aslında. Sadece kendinize ayırdığınız 5 dk bile önemli. Hatta motivasyon grubumda yazın bunu etkinlik gibi yapmıştık. Telefonları 5 dk kurup sadece kendimizi dinlendirmeye ayırdığımız 5 dklar. Herkes ayaklarını havaya kaldırıp uzanıp ister hayal kurdu, ister kahve içti, ister tv izledi. Ama o 5 dk bizimdi. Dünyanın her yerinden ayak resimleri yağdı. Ayakların şekli önemsizdi (çoraplı, çıplak, ojeli, ojesiz, taraklı, etli, ince, manikürlü, bakımlı veya değil, tüylü tüysüz) sadece dinleniyor olmaları önemliydi o bir çift ayağın.
İşte bu gece ben de kendime bu zamanı hediye ettim ve iyi de etmişim.

Bundan yıllar önce 2007'de işyerinden çok sevdiğim iki arkadaşım Gökhan ve Emel Şengel ile sinemaya gitmeye karar verdik ve filmi onlar seçti. "Beyaz Melek". Sinemaya vardığımızda gördüm hangi filme gideceğimizi ve içimden biraz burun kıvırdım. Çünkü Mahsun Kırmızıgül'ü sevmezdim. Ne şarkısını, ne de kendisini... Bana hep soğuk ve kibirli gelmiştir. Zaten o tarz müzik dinlemiyorum. Ama filmden bir çıktık ki sorma... Hüngür şakır ağlamaktan bir hal olduk. Arkadaşlarıma bin kez teşekkür ettim. Önyargılarımdan utandım, yeni bir Mahsun tanıdım. Yönetmen Mahsun bambaşka biriymiş meğer.

Sonra seneler sonra diğer filmini seyrettim. "Güneşi Gördüm". Yine muhteşem bir filmdi. Emin oldum ki yönetmen Mahsun muhteşem bir adam.

2009'da bir film daha varmış meğer bu yazıyı yazarken gördüm onu da izlemeli: Gecenin Kanatları

2010'daki filmi "New York'ta Beş Minare"yi bir türlü izleyemedim ne hikmetse. Artık izlerim.

Mucize bence gelmiş geçmiş en iyi filmlerden biri. Hem Mahsun Kırmızıgül filmleri arasında hem de izlediğim onca yerli yabancı film arasında. Mesela "Yeşil Yol" filminden sonra nasıl derinden sarsılıyorsanız, aynı sarsıntı ve kalbinizdeki sıcak hissi duyuyorsunuz. 
Film öncesi sonrası

Film pek çok mesaj içeriyor; ama kimsenin kafasına kakmadan. Oyuncuların her biri usta. Yüzde 90'ı bildiğimiz ve takdir ettiğimiz simalar . Ama bu filmde daha da devleşmişler. Birini yazsam, diğerine haksızlık olacak adeta. Kısacık bir bölümde rolü olanlar bile dev bir oyunculuk sergiliyorlardı. 
Talat Bulut zaten teyzemin hayran olduklarındandır, kulakları çınlasın. Bu filmde Egeli bir öğretmeni o kadar güzel oynamış ki Egeli olmaktan bir kez daha gurur duydum, o güzel Ege şivesi içimi ısıttı yeniden.
Meral Çetinkaya çocukluğumun simalarından, Bizimkilerle dizisi ile tanıdım ilk defa, yıllar içinde gittikçe hayranlığım arttı ona. Rahmetli kayınpederi de Üsküdar Amerikan yıllarımdan sevdiğim bir sima idi.
BKM oyuncularından Büşra Pekin, Metin Yıldız, Güldür Güldür ve reklamlardan tanıdığımız  Erdem Yener zaten oyunculuğunu beğendiklerimdendi.
Ali Sürmeli, Cezmi Baskın zaten usta oyuncularımızdan, her zaman keyifle izlerim.
Eylem Yıldız, Asmalı konaktan bu yana kendini daha da geliştirmiş, harikaydı.

Erol Demiröz muhteşemdi. Gidip sarılasım geldi. Filmin sonuna doğru bir göz detayı eklemiş ki Erol Demiröz'e Mahsun, helal dedim.

Mahsun da gayet başarılı bir oyuncu ve o soğuk Mahsun gidiyor, bambaşka biri geliyor yerine.

Ama bir başrol var ki beni benden aldı. Mert Turak. Muhteşemmmmmmmmmmmmmmmmmmmm.

Bence bu sene en iyi erkek oyuncu ödülünü o almazsa kimse almasın. Hatta bence dünya çapında bir oyuncu. Bu sene bu film, dünyada ne kadar film ödülü varsa hepsine Yabancı Film dalında katılmalı ve ödülleri toplamalı. O kadar muhteşem bir film ve Mert'in oyunculuğu da filme ekstra bir güç katıyor. 

Mert Turak'ı reklamlardan tanıyoruz aslında. 

Hatta işin komiği konservatuar sınavlarına 11 kez girmiş ve alınmamış. Kendim de konservatuar opera mezunu olduğum için o sınavlarda ne ego çatışmaları dönüyor, kimlere yazık oluyor biliyorum. Mesela şu an Metropolitan ve Scala dahil dünyanın ünlü operalarında başroller oynayan arkadaşımın da ilk seferde alınmadığını biliyorum.
Mert'in sesi de ayrı güzelmiş, Hıncal Uluç seneler önce müzikal oyunculuğunu öve öve bitirememiş.
Sadri Alışık ödülünün de sahibi.
İzmir'de yaşamış ve Yugoslav göçmeni bir annenin oğlu. Bu da iki ortak noktamız çıktı:)
2009'daki bir röportajında demiş ki "Kanımı canımı bu işe veriyorum. Sağ diz kapağımda menüsküs başlangıcı var, sol ayak bileğimde doku zedelenmesi, sol elimde zedelenme var. Bunların hepsi oyunlarda oldu. " bunlara rağmen bu oyunu çıkarmış ya bir kez daha helal olsun.
Yine aynı röportajda demiş ki: "Ampul değiştiremem, yumurta kıramam ama söz konusu tiyatro olduğunda kendimi adarım. " Cidden bu Aziz rolü adanmış bir oyunculuk gerektiriyor. 
"Afife Jale Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu dalında aday" olmuş hem de başrollerle değil uşak rolü ile. Bu da hocalarımızın bize hep söylediği şeyin "KÜÇÜK ROL YOKTUR; KÜÇÜK OYUNCU VARDIR" lafının bir ispatı.

Bu film bana başka neleri düşündürdü:
  • Günümüzdeki imkanlarla dolu hayata rağmen, insanların ne kadar boşvermişçi hale geldiğini. Azıcık eşya ve türlü imkansızlıklarla kadın, erkek herkesin eski devirde daha bakımlı, özenli ve kibar olduğunu mesela... (zaten 1950-60lar hayranıyım) Dere tepe yol gitse bile jilet gibi görünmek için verilen emeği, karşı tarafa duyulan saygıdan ötürü kendine özen göstermenin önemini...
  • Az ve öz eşyanın, imkanların elindekinin değerini arttırdığını...
  • Gerek eşkiya ile ilgili gerekse güzellik, dış görünüş, zeka ile ilgili önyargıların ne kadar yersiz olduğunu. Tıpkı benim Mahsun Kırmızıgül'e önyargı ile yaklaşmam gibi...
  • Hemşerilerim Egelilerin ne kadar sevecen, yardımsever ve idealist olduğunu... Atatürkçü bir bölge idealist olmasın da kim olsun...
  • Doğu insanının kucak açan sevgi dolu kocaman bir yüreği olmasının önemini... Bunu kendi hayatımda çok yaşadım...
  • Devletin doğuya imkan sunamamasının yarattığı acıları...
  • Dürüstlüğün önemini, kaçmanın daha büyük acılar getirdiğini...
  • Dış görünümle ile ilgili: Sen Güzelsin yazılarımdaki "Kusur yoktur, Fark vardır" sözünün ve Dove videosundaki kişinin kendine bile önyargısının ne kadar büyük olduğunun burada da vurgulandığını...
  • Şükür yazımdaki Nick gibi mucize denecek insanların, başkalarının hayatına da ışık olduğunu...

  • Hayatta imkansız diye bir şeyin olmadığını: kendi ailemde de imkansız bir hamilelik sonucu (bildiğim kadarı ile tekrarlanan düşükler nedeni ile ikinci çocuktan vazgeçip tüpleri bağlatmak yerine kestirip, aradan parça çıkartıp iki ucunu da yakarak kotarize edilmesine rağmen) fıstık gibi bir gençkızımız olduğunu ve o günden sonra mucizelere daha çok inandığımı...
  • Filmde geçen kalpgözünün hepimizde açık olmasını dilediğimi ve kendiminkini genelde açık tutmaya gayret ettiğimi...
Ve bir başka dileğim de şu:
Yakın zamanda geçirdiği beyin anevrizması sonucu (Ebru Gündeş, Kenan Işık gibi) konuşamaz, net göremez, sol tarafını hareket ettiremez durumdaki, güzelim sesini duymak için, onunla şarkı söyleyebilmek için can attığım canım arkadaşımın da bize bir mucize yaşatmasını, hayırla iyileşip bize o güzel sesi ile kahkaha atmasını diliyorum. Allahım hayırlı şifalar nasip et ve bu mucizeye tanık olmamıza imkan tanı lütfen.

Bu filmi görmezseniz çok şey kaybedersiniz kanımca.
Ama çıkışta "çok sıkıldım vs" diyen, herkes ağlarken alaycı ifadelerle gülenleri de görünce bazılarının o kalp gözünün hala kapalı olduğunu görüp üzüldüm. Allah onlara da bu güzellikleri görmeyi nasip etsin.

Sevgiyle kalın...

Not: Cinemapink Perla Vista salondan da çok memnun kaldım. Deri çift kişilik yumuşacık koltukları çok rahattı. Hele ortopedik sorunlar olunca rahat koltuk çok önemli

17 Ocak 2015 Cumartesi

MAKARNA TENCERESİ VE MAYDANOZ DOSTLUĞU

Makarna tenceresi baska ise de yarar

Yeni demet maydanoz alınınca, eskimeye baslayan kalanlar kaynatilir suzulur
Odemi bol bir hasimotolu icin mantıklı 
Ama HAMILELER ICMESIN YEMESIN MAYDANOZ
CUNKU KASILMA YAPAR DUSUK TEHLIKESI YARATIRMIS
maydanozu cok severim, hele de havuç salatasında...
Dereotunu da pek sevmem ama
Ilginc olan kaynayinca dereotu suyu limonla guzel ama maydanoz degil bana gore:))


http://www.esse.com.tr/yapismaz/essenso-bronx-non-stick-makarna-tenceresi_429_63139

ben Esse'den almıştım (indirimde 20 tl idi) ama başka markalar da üretmeye başladı
Mehtap yaptı mesela
http://www.mehtap.com.tr/TR/Urunler/Teflon-Kapli-Tencere-ve-Tavalar/Mehtap-Teflon-Makarna-Tenceresi.html

google'da aratın pek çok markada görürsünüz
Hatta Carrefour'da görmüştüm sanırım lacivert güzel bir tencereydi


10 Ocak 2015 Cumartesi

İshale karşı en güçlü silah Nar Ekşisi

ille de bardakla şart değil kaşık bile yeter

Rahmetli Halil dedem ne zaman ishal olsa "nar eksimi getir Muberra" derdi rahmetli babaanneme. Babaannem de cay bardaginda nar eksisi getirirdi.
Cocugum olunca bunun nimetini anladim.
Hele de antibiyotik alinca cocukcagiz hep ishal oldu ve bez takarken pisik oldu. Kabusumuzdu.
Hele de antibiyotik ishalini reflor bile kesmiyordu.
Patates haslamak, muz, seftali, yogurt, havuc, kahve limon ne varsa denerdik
Ama nar eksisi sip diye kesiyor.
Hele de sos degil saf hali.
Kemal Kukrerin saf hali de var mesela...
1 tatlı kasigi bile olsa yetiyor.
Arkadasimin bebegi kucuktu ilac vermiyordu azicik verdik kesildi.
Kime onerdiysem ise yaradi.
Otelde tatilde hastalansak hemen mutfaga kosup istedik.
Uzun zamandir bu yaziyi erteliyordum bugun lazim olunca aklima geldi yaziverdim.

Ayrica salatalarima da hep koyarim. Sabah kahvaltisi icin de söğüş domates üstüne sumak ve nar eksisi harika deneyin derim.

Sen supersin unutma

DeFacto'dan bir kazaktan esinlendim bunu yazmak için

Sen supersin bunu unutma

Super kadin olman icin süper eğitimli, super guzel, super fit, super dayanıklı, super iradeli, super saglikli vs olman gerekmiyor. Sen zaten supersin cunku sen sensin ve senden bir tane daha yok. Sendeki bazi ozellikler baskalarinda yok. Varsin onlardaki de sende olmasin. Ne fark eder;)

Kardesim sayesinde yazdigim sen guzelsin yazilarimi ve videoyu unutma. O yazida ne demis adam "KUSUR YOK, FARK VAR". Sen farklisin, o yuzden ozel ve guzelsin ve bu da seni super yapiyor:))))
http://oncekadinsonraanne.blogspot.com.tr/p/sen-guzelsin.html?m=1

Bu yazım da benzer bir görüşte, kadın gücünü görün isterim:
http://oncekadinsonraanne.blogspot.com/2014/07/girl-power-go-girl-kadnsn-diye-asag.html

8 Ocak 2015 Perşembe

Gokkusagi iplerle Basit örgü






moruna başladım bile mor ve lacivert hediye olarak seçildi

1 yumaktan kendinize atki bere her sekilde kullanilan bir sey orebilirsiniz
Bu geçişli tonlari seviyorum
Gecen sene ilk ordugumu cok kullandim
Gecen sene birini daha orup birakmisim bitirdim ve yenisine basladim
Daha 2 farkli yumak daha var gecen sene aldigim
En basit sey bu...
Sevgi Mağazası nin orgu projesine katılıp çocuklar icin de orebilirsiniz
1 yumaktan 7 no sis 70 ilmek ile ordum
Keyfinize gore değiştirin
Bu sekilde tv karsisinda atistirmiyor oruyorsunuz ,rejim dostu; )))

5 Ocak 2015 Pazartesi

UZAY KİMYA VE BEBEKLER İÇİN ÖZEL "BENİM" SERİSİ

Fatma Samsa Yılmaz-Tarçın Events'in Essi Güzellik merkezindeki etkinliğinde  Uzay Kimyanın kurucusu ve sahibi Sevda Arıkan ve Şirket Müdürü Ebru Beyaz Eröztürk'ten ürünler hakkında bilgi aldık. 

Özellikle de bebekler için özel"Benim" serisi hakkında bizi aydınlattılar ve bizlere bu seriden hediyeler sundular. Ben de bebeği olan arkadaşlarıma deneteceğim ve fikirlerini size sunacağım. Seda ve Deniz özellikle sizin görüşlerinizi bekliyorum:)))

Sprey leke çıkarıcısını da eşimin gömlek yakalarında deneyeceğim.
Uzay kimya ürünlerini senelerdir kullanıyorum zaten. Özellikle de ahşap mobilya cilasını ve ahşap yer temizleyicisini. Hatta seneler önce ütü suyunu kullanırdım. 
TÜRK ve KADIN üreticilerin ürünlerini desteklemek gerekir görüşündeyim. Sevda Hanım'a tam destek:) Üstelik eşimle aynı okuldan İTÜ Kimya Müh. bölümünden mezun:)
Ebru hanımın ikizleri olunca bebek serisi gündeme gelmiş.
Ürünler organik değil çevreci, bitkisel (ki bitkiler bile bir çeşit kimyasaldır, sirke vs bile demişti). Bu ayrımı özellikle vurguladı Ebru hanım ve karıştırılmasın dedi. Leke çıkarıcısı çok özel geldi. Çünkü yanlış hatırlamıyorsam, her lekede test etmişler ve erik ve elma hariç hepsini çıkarıyormuş. Meyve özlerinden elde edilen bu ürünler ellere de zarar vermediği için eldiven kullanmaya gerek kalmıyor mutfak temizlerken vs. Portakal çekirdeğinden yağ çözen mutfak temizleyicileri varmış mesela...




favorim
Bu da kullandıklarımdan
 






 Migros marka ürünler de onların güvenle kullanabilirsiniz


  
 Tarihçeleri