Sevgili blogger arkadaşım Şafak ile 26 Şubat tarihinde Hidiv Kasrı'nda bir etkinlik düzenledik.
Firma, aile dostlarımız Meryem Özselanik ve Seçkin Özselanik'in kurmuş olduğu Ena farma idi.
Siz, firmayı hele de anneyseniz Cold-mix adlı ürünü ile tanıyor olabilirsiniz.
Meryem'le bir kış tatilinde kaldığımız otel lobisinde tanıştık. İkimizin oğulları da aynı yaşta ve ikimiz de aktif kadınlarız. Bir yandan eşlerimizi beklerken çocuklarımızla ilgileniyor, bir yandan da telefondan işlerimizi idare ediyorduk. Çay alırken yan yana geldik ve bitki çayı ile ilgili bir yorum yaptım. O da doğrusunu anlattı. Ardından kaynaştık ve ailecek dost olduk.
Meryem'le bir kış tatilinde kaldığımız otel lobisinde tanıştık. İkimizin oğulları da aynı yaşta ve ikimiz de aktif kadınlarız. Bir yandan eşlerimizi beklerken çocuklarımızla ilgileniyor, bir yandan da telefondan işlerimizi idare ediyorduk. Çay alırken yan yana geldik ve bitki çayı ile ilgili bir yorum yaptım. O da doğrusunu anlattı. Ardından kaynaştık ve ailecek dost olduk.
Meğer bitkilerle ilgili muhteşem bilgilere sahip ve bu konuda bir firma açmış bir kadına rastlamışım.
tanıştığımız ve çocukların kaynaştığı an |
O günden sonra ne zaman bitki ile ilgili aklıma takılan bir soru olsa ona danıştım. Önceden de şanslıydım; çünkü annem eczacı olduğu için zaten danışacağım bir kimse vardı.
Halkımız ise çok hassas ve riskli bir konu olan bitki kullanımını masum sanıyor ve bilinçsizce çaylar vs. tüketiyor.
Halkımız ise çok hassas ve riskli bir konu olan bitki kullanımını masum sanıyor ve bilinçsizce çaylar vs. tüketiyor.
Oysa bitkilerin nasıl, ne şekilde işleme tabi tutulması, nasıl ve kimler tarafından tüketilmesi gerektiği, yan etkileri vs. çok ciddi konular.
Ülkemizde insanların zayıf noktaları kullanılıyor (zayıflama isteği, çocuk isteği vs. ) ve gerek medya, gerek aktarlar yanlış yönlendiriyor ve para için insanların sağlığı ile oynuyorlar.
Etkinlik bu sebeple çok önemliydi. Sadece firmanın ürünleri hakkında değil, fitoterapi ve çaylar hakkında da bilgi sahibi olduk. Bloggerlara bu konuda çok iş düşüyor. Hele de anneler blog okuyarak, yorumlara bakarak çok bilgi sahibi oluyor. Yanlış bilgilerle insanların sağlıkları ile oynamak çok kolay ve istemeden de olsa bu son hızla yayılabiliyor.
Etkinliği planlarken annelerin çoğunlukta olduğu bir grup bloggerı davet ettik ve rahatça dinlemeleri için elimizden geleni yaptık. Bunun için Ena farma yetkililerine sonsuz teşekkürler. Hidiv Kasrı'nda çocuklar için özel bir bölüm yok; ama firma bizim için bir salon daha kiraladı ve orada animatörler eşliğinde çocuklarımız için bir etkinlik daha planladı. Onlar eğlenirken, biz de rahatça anlatılanları dinleyebildik. Pazarlama Müdürü Öney Bey'e tüm emekleri için teşekkürler.
Gelelim Fitoterapiye... Fitoterapi nedir?
Gelelim Fitoterapiye... Fitoterapi nedir?
Hastalıklardan korunmak ve tedaviyi desteklemek amacı ile tıbbi etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış bitkiler, onların etkin maddelerini taşıyan kısımları ve bunlardan hareketle hazırlanarak standardize edilmiş farmasotik formlar (tablet, kapsül, şurup ) ve bitkisel tıbbi ürünler kullanarak yapılan uygulamadır.
Neden Fitoterapötikler?
Son yıllarda Fitoterapi ve doğal tedavilere bir yönelim ve tercih söz konusudur.
Başlıca nedenleri ise;
• Kişilerin hastalıklardan korunmak ve kaliteli yaşamak adına bilinçlenmesi ve doğala yönelmesi.
• Ülkelerin; sağlık harcamalarının artması sebebiyle halkı bu tarz ürünleri kullanmaya teşvik etmesi.
• Fitoterapötiklerin uygulanan tıbbi tedavinin yan etkilerini azaltarak yaşam kalitesini artırması
• Birçok etkinin bir arada olması (antiviral, antibakteriyal, dekonjestan)
• Organizma fizyolojisi ile daha kolay uyum sağlaması
• Minimum yan etki profilinin olması
• Organizmada daha uzun süreli kalıcı etkiler oluşturması
Neler öğrendik:
- Mesela tıbbi papatyanın tüm dünyada sadece Mısırda yetiştiğini öğrendik ve mayıs ayında toplandığı için Mayıs papatyası dendiğini
- Kafur'un zararlı olduğunu hele de alerjik astımı olanlarda krizleri tetiklediğini.
- kafur içeren Vicks gibi ürünlerin ayak altına vs sürülmemesi gerektiğini. Evet öksürüğü kesebilir ama istenilen öksürüğün kesilmesi değil şiddetinin ve sıklık süresinin azaltılması imiş. Yoksa ifrazatı atamıyor vücut
- bit tokaları ve rozetlerinin kafur içerdiği için aslında yasaklandığını
- aktarlardan değil, eczanelerden bitki alınması gerektiğini
- bitin insanın kendi vücudu tarafından üretildiğini, tıpkı suda üreyen bakterilerden sinek oluşumu gibi...pislikten oluşmadığı bilakis temiz saç derisine kancalarını daha kolay atabildiğini. Oksijen ile beslendiği için silikon içeren Bitrin ile havasız kalıp öldüğü ama diğer ilaçların böcek ilacı içerdiğini
- Dereotunun kalsiyum içerdiği için sütü arttırma etkisi olduğunu
- Bitki çaylarının demleme usulünün değiştiğini: Yaprak ve kök bitki olarak ikiye ayrıldığını. Yaprak bitki çaylarının denlendiği ama kabuk gibi kök olanların kaynatılmadan etken maddesinin çıkmayışını
- Ihlamurun sadece çiçek olarak demlenirse boğaza öksürüğe vs iyi geldiğini. Yapraklarının sadece ishali kesmek için kullanıldığını ve birlikte demlenirse boğaz için gereken etkinin yok edildiğini
- Kuşburbunun esas renginin kırmızı olmadığını, renk vermek için kuşburnu çaylarına hibiskus (bamya çiçeği) eklendiğini
- Uçucu yağlar içeren bitkilerin demlenirken tepesine kapak konması (en azından bir çay tabağı) ve içmeden önce kapağı sıyırarak kapağa yapışan esas maddesinin tekrar çaya geçmesi gerektiğini
- piyasadaki çoğu yağın, esas maddesinden çok başka yağlar katılarak şişelendiği için ucuza satıldığı ve işe yaramadığını
- Carven ve cold-mix adlı ürünlerin sadece burun açmak ve öksürük için olmadığını, bağışıklık sistemine dokunmadan antibakteriyel ve antivirutik etkisi de olduğunu
Geri bildirimler müthişti.
Meryem'in kendisinin de anne oluşu ve ürünleri çocuklarının ihtiyaçları nedeni ile çıkarışını, hikayeleri ile dinlemek daha samimi ve güven telkin edici bir ortam oluşturdu.
Firmanın ürünlerini ise size tek tek yazılar halinde anlatacağım
diğer yazılarımda detayları okumaya devam edin:) lütfen
zarif hediyelerimiz |
Teşekkürler Enafarma...
katılan blogger arkadaşlarımıza da ayrıca teşekkürler
Fatma Doğan http://sosyalannem.blogspot.com.tr/
Nihan Keçeci http://www.sansbocegi.com/
Filiz Şahin http://makyajkelebegi.blogspot.com.tr/
Şafak Karadeniz http://www.safagindunyasi.com/
Şebnem Kayaol http://www.alisverismakyaj.com/
Filiz Özant http://www.keyiflikadin.blogspot.com.tr/
Yasemin Özer http://biricitinyeri.blogspot.com.tr/
Esra Hanedan http://kiriksemsiye.blogspot.com.tr/
Filiz Çatalkaya Orhan http://filizza.blogspot.com/
Elmas Gelincik http://elmasgln.blogspot.com.tr/
Ahu Demirli http://www.ahudemirli.com/
Seyhan Tavaşoğlu http://defnenil.blogspot.com.tr/
Çiğdem Kesik http://makyajlikareler.blogspot.com.tr/
Nüket Tuzcuoğlu http://atolyenott.blogspot.com.tr/
Kakulenin Bebekleri http://www.kakuleninbebekleri.com/
Jale Güney Sun http://jaleceanne.blogspot.com.tr/
katılan blogger arkadaşlarımıza da ayrıca teşekkürler
Fatma Doğan http://sosyalannem.blogspot.com.tr/
Nihan Keçeci http://www.sansbocegi.com/
Filiz Şahin http://makyajkelebegi.blogspot.com.tr/
Şafak Karadeniz http://www.safagindunyasi.com/
Şebnem Kayaol http://www.alisverismakyaj.com/
Filiz Özant http://www.keyiflikadin.blogspot.com.tr/
Yasemin Özer http://biricitinyeri.blogspot.com.tr/
Esra Hanedan http://kiriksemsiye.blogspot.com.tr/
Filiz Çatalkaya Orhan http://filizza.blogspot.com/
Elmas Gelincik http://elmasgln.blogspot.com.tr/
Ahu Demirli http://www.ahudemirli.com/
Seyhan Tavaşoğlu http://defnenil.blogspot.com.tr/
Çiğdem Kesik http://makyajlikareler.blogspot.com.tr/
Nüket Tuzcuoğlu http://atolyenott.blogspot.com.tr/
Kakulenin Bebekleri http://www.kakuleninbebekleri.com/
Jale Güney Sun http://jaleceanne.blogspot.com.tr/
Esra Eba | http://ebadesignshop.blogspot.com.tr/ |
Noni Akgüngör | http://www.nonim.blogspot.com.tr/ |